Hikeye'nin başlığı daha belirlenmedi (HİKAYENİN DEVAMI DAHA YAZILMADI)

Ortaçağda fantastik bir dünyada yaşayan Marshalackos,
Marshalackos, annesinin ölümünden sonra babasıyla birlikte yaşamaya başladı. 
Ancak babası, alkolik biri olduğu için sık sık sarhoş olur ve sinirlerine hakim olamazdı. 
Küçük yaşta bile olsa, Marshalackos babasının öfkesinden ve şiddetinden nasibini alırdı. 
Bir gün, babası sarhoşken, Marshalackos'u köle tüccarlarına sattı.
Bu olay, hayatının dönüm noktası oldu. Artık özgür değildi ve geleceği belirsizdi.

Marshalackos, köle tüccarları tarafından bir gemiye yüklenip ülkesinden uzaklaştırıldı. 
Gemideki diğer kölelerle birlikte, zorlu koşullar altında uzun bir yolculuk yaptı. 
Sonunda, varış noktalarında köle pazarına getirildiler ve satışa sunuldukları tüccarlara teslim edildiler.

Marshalackos, günlerini umutsuzluk içinde geçiriyordu. 
Kölelik koşulları, bedenini ve zihnini yıpratıyordu. 
Uykusuz geceler geçirir, sürekli açlıkla mücadele ederdi. 
Vücudu yaşına göre zayıftı ve güçsüzleşmişti. Artık bir çocuk değildi, ama hala kötü muamelelere maruz kalıyordu.

Kölelerin yaşamları, sadece fiziksel işkence ve zulümden ibaret değildi. 
Marshalackos, köleliğin getirdiği depresyon ve umutsuzluğun da pençesine düşmüştü.
Kendi geleceği hakkında umutsuzdu ve hiçbir şeyin değişmeyeceğini düşünüyordu.

Ama bir gün, köleliğinin sona ereceğine dair bir umut doğdu. 
Bir adam, köle pazarında onu satın almak için gelmişti. 
İlk başta şüpheliydi, ancak adam ona özgürlük vaat etti. 
Marshalackos, bu fırsatı kaçırmamak için elinden geleni yaptı ve adamın hizmetine girdi.

Adam, ona okuma ve yazma öğretti ve ona bir iş verdi. 
Marshalackos, yeni hayatının farkına vararak, kendini geliştirmeye başladı. 
İlk kez özgürlüğün tadını alarak, hayata karşı umutlu bir şekilde bakmaya başladı.

Marshalackos, yeni hayatıyla birlikte özgürlüğünün tadını çıkarmaya başladı. 
Michael'ın ona öğrettikleriyle birlikte, okuma ve yazma becerileriyle birlikte iş dünyasında yer almaya başladı.
 Michael, onun başarısını gördükçe ona daha fazla fırsat sunuyordu.
Ancak Marshalackos, Michael'ın kötü yanlarına da şahit oluyordu.

Bir gün, Michael birkaç kaçak köleyi daha satın almıştı ve aralarında ilginç bir yaratık da vardı.
Bu yaratık, korkunç bir şekilde değiştirilmiş bir ejderhadı ve Michael'ın deneylerinde kullanılacaktı. 
Marshalackos, bu yaratığı görünce içinde bir korku hissetti ve Michael'ın kötü niyetleri hakkında daha fazla şüphe duymaya başladı.

Marshalackos, Michael'ın evinde işlerin normal seyrinde olduğu bir gün, Michael'ın evindeki gizli odaya rastladı. 
Odaya girdiğinde, korkunç deneylerin yapıldığı bir laboratuvarla karşılaştı. 
Burada, değiştirilmiş yaratıklar ve köleler üzerinde korkunç deneyler yapılıyordu. 
Marshalackos, şok içindeydi ve Michael'ın gerçek yüzünü görmüştü.